Tarh Zamanaşımı Süresi İle İlgili Özel Hükümler

Okumakta olduğunuz yazı ile ilgili bir davanız varsa, bu konuda uzman bir avukatın profesyonel yardımından faydalanmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Bizimle iletişime geçmek veya avukatımız bilgi almak için onur@cbthukuk.net adresine mail atabilir veya 0532 663 86 93 numaralı telefonumuzdan bize ulaşabilirsiniz.

Tarh zamanaşımına ilişkin hükümler Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Vergi Usul Kanunu, vergi alacağının doğduğu takvim yılını izleyen yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve yükümlüye tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağını öngörmektedir. Beş yıllık süre, aksine hüküm bulunmadıkça, Vergi Usul Kanunu’na giren bütün vergiler için geçerlidir. Bununla birlikte Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu ile Emlak Vergisi Kanunu koydukları istisnai hükümlerle bu süreyi sonsuza dek uzatmışlardır. Buna karşılık niteliği ağır olmayan bir kısım vergi cezalarının kesilmesinde ise süre kısaltılmıştır.

– Emlak Vergisi Kanunu vergi kaçakçılığını önlemek için bildirim dışı kalan bina ve araziler bakımından zamanaşımının, bina ve arazinin bildirim dışı bırakıldığının idare tarafından öğrenildiği tarihi izleyen yılın başından itibaren başlayacağını hükme bağlamıştır. Bu hüküm bina ve arazi vergileri bakımından zamanaşımının işlememesi sonucunu doğurmaktadır. Bina ve arazinin bildirim dışı kaldığını idarenin öğrendiği tarihi ispatlamak görevi yükümlüye ait olduğu ve uygulamada bunun yapılabilmesinin çok güç olduğu düşünüldüğünde ortaya sonsuz zamanaşımı çıkmaktadır. Ayrıca dört yılda bir yenilenen değer takdiri dönemleri dışında emlak vergisi her yılın birinci ayından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayıldığından ara yıllar için de tarh zamanaşımı söz konusu olmamaktadır. Aynı durum motorlu taşıtlar vergisi için de geçerlidir.

– Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 20. maddesinin b bendine göre mükellefiyet; “verilen beyannamede gösterilmeyen mallar ile beyanname verilmeyen hallerde intikal eden malların idarece tespit olunduğu tarihte başlamaktadır.” Böylece idarenin bilgisi dışında kalan mallar bakımından zamanaşımının işlememesini sağlanmış olmaktadır.[11]

– Kurumlar vergisinde bir yıldan uzun süren tasfiye dönemine giren kurumlar bakımından zamanaşımı süresi, tasfiyenin son bulduğu dönemi izleyen yıldan itibaren işlemeye başlar. (Kurumlar Vergisi Kanunu md.17/1-ç)

– Şarta bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, VUK 114/3. fıkrasında belirtildiği üzere, istisna veya muafiyet şartlarının ihlal edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlamaktadır.

– Damga vergisinde zamanaşımı, VUK’un 114. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği üzere, “damga vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkûr evraka ait vergi alacağı yeniden doğmaktadır.”[12]

-Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde zamanaşımı, işin sonuçlandığı tarihi izleyen takvim yılının başında başlar. Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesinde “birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde, kazanç işin tamamlandığı yılda elde edilmiş sayılır” denilmektedir. Bu nedenle, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde, vergiyi doğuran olay, yani vergi alacağının doğumu bu işlerin tamamlandığı yıl olmaktadır. Bu durumda, zamanaşımı süresinin başlangıcı işin tamamlandığı yılı izleyen takvim yılının başlangıcı olmaktadır. [13]

– Vergi cezalarında ise, Vergi Usul Kanunu’nun 374 üncü maddesinde vergi ziyaı suçu için beş yıl olan zamanaşımı süresi usulsüzlük suçları için iki yıl olarak saptanmıştır. Ancak 336. madde hükmüne göre vergi ziyaı cezası ile usulsüzlüğün birleşmesi halinde kesilecek ceza, vergi ziyaı cezası için belli edilen zamanaşımı süresi içinde kesilmektedir. Kanun, cezayı gerektiren tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüzlük suçları birlikte işlenmiş olursa bunlara ait cezalardan sadece miktar itibariyle en ağır olanın kesileceğini öngörmektedir. Bu şekilde birleşen suçlarda vergi ziyaı cezasının zamanaşımı süresi geçerli olacaktır.[14]

Ayrıca VUK madde 374’te; özel usulsüzlük cezalarının düzenlendiği 353. madde ile bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257. madde hükmüne uymayanlar için uygulanacak cezaların düzenlendiği mükerrer 355. madde uyarınca kesilecek usulsüzlük cezalarında zamanaşımı, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl olarak tespit edilmiştir.[15]

Vergi cezalarında tarh zamanaşımı süresi vergi ziyaı suçunda cezanın bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu yılı izleyen yılın birinci gününden, usulsüzlükte ise usulsüzlüğün yapıldığı yılı izleyen yılın birinci gününden başlamaktadır. Bu faklılığın nedeni vergi ziyaı cezasının kayba uğratılana vergi miktarı ile ilgili olmasına karşılık, usulsüzlük cezasının kayba uğratılana vergi miktarı ile ilgili olmayışıdır.[16]

– Vergi Usul Kanunu’nda yer alan hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren suçlarda dava zamanaşımı süresi ise;

01.06.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 5237 sayıl Türk Ceza Kanunu’nun “ Özel kanunlarla ilişki” başlıklı 5 inci maddesine göre “(1) bu kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır” denilmektedir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Dava zamanaşımı” başlıklı 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası, “beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl” geçmesiyle düşer” denilmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nun 359 uncu maddesinin “a” fıkrasında belirtilen kaçakçılık suçlarının hürriyeti bağlayıcı cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve “b” fıkrasında belirtilen kaçakçılık suçlarının hürriyeti bağlayıcı cezası 3 yıldan 5 yıla kadar hapistir.[17]

Bu nedenle, Vergi Usul Kanunu’ndaki hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren kaçakçılık suçunda hapis cezası 5 yıldan fazla olmadığından, dava zamanaşımı süresi, Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e nci maddesi gereğince 8 yıldır.[18]

Ayrıca, vergi ceza hukukundaki kaçakçılık suçunda dava zamanaşımı süresinin başlangıcı, suç tarihi, yani suçun işlendiği gündür. Bu nedenle, sahte veya yanıltıcı belge kullanılmak suretiyle kaçakçılık suçu işlenmesi halinde, dava zamanaşımının suçun işlendiği tarihten, yani sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin düzenlendiği tarihten itibaren başlamaktadır.[19]

– Vergi hukukunda sorumlular için ayrı bir zamanaşımı süresi kabul edilmediğinden, ilke olarak yükümlü için zamanaşımı süresinin dolması vergi sorumluları için de geçerlidir.[20]

One Reply to “Tarh Zamanaşımı Süresi İle İlgili Özel Hükümler”

Avukata Sor

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.