Azmettirme Cezası
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesinin ifade eder (TCK 37.Madde) Suça iştirak, bir kişi tarafından işlenebilecek bir suçun aralarında anlaşmak ve işbirliği yapmak suretiyle birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesidir. Ancak kasten işlenen suçlar iştirak halinde işlenebilir, taksirle işlenen suçlara iştirak mümkün değildir. Taksirli suçlarda herkes kendi kusuru oranında sorumludur.
Suça İştirak Halleri ikiye ayrılır ;
- FAİLLİK
- ŞERİKLİK
Fail Nedir ?
Kanun tipe uygun fiili icra etmesi nedeniyle işlenen suçtan doğrudan sormludur.
Şerlik Nedir ?
Sorumluluk doğrudan değildir, şerikler suçtan bağlılık kuralı gereğince sorumlu tutulurlar.
Şeriklerin suçla irtibatları faiin şahsına ve işlediği fiile bağlılık arz etmektedir. Bu nedenle, şerikler kendilerince bilinen ve failin işlediği fiilden veya şahsından kaynaklanan nitelikli hallerden etkilenir.
TCK 37. Maddesinde düzenlenen Faillik, “Müşterek Faillik” ve “Dolaylı Faillik” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
- Müşterek Faillik Suretiyle Suça İştirak (TCK 37. Madde /1): Müşterek faillik, suçun vücut bulması için suçun işlenmesine katılan her bir failin eyleminin zorunlu katkısına ihtiyaç duyulması halinde söz konusu olur. Müşterek faillik açısından kilit nokta suça katılanların fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmasıdır. Örneğin, hırsızlık suçu çalmışsa, müşterek faillik suretiyle suça iştirak ettiklerinden her bir fail işlenen suçun ceza miktarı ile cezalandırılacaktır.
- Dolaylı Faillik Suretiyle Suça İştirak (TCK 37. Madde/2): Dolaylı faillik, kişinin başkasının araç olarak kullanarak suç işlemesi halinde söz konusu olur. Dolaylı fail, asıl fail gibi cezalandırılır. Örneğin, yaşı küçük çocuk kullanarak kasten adam öldürme suçunun işlenmesi sağlanması halinde, dolaylı fail, asıl fiili işleyen kişi gibi cezalandırılır.
Suça iştirak hallerinden biri diğeri olan “Şeriklik” 5237 sayılı TCK’nın 38 ve 39. Maddelerinde düzenlenmiştir. Şeriklerin sorumluluğu faillikte olduğu gibi doğrudan değildir. Şerikler, suçtan “bağlılık kuralı” gereğince dolaylı bir biçimde sorumlu tutulurlar. Diğer bir deyişle, şeriklerin suçla irtibatları failin şahsına ve işlediği fiilden veya şahsından kaynaklanan nitelikli hallerden (ağırlatıcı ve hafifletici nedenler) etkilenirler. Yani, şeriklerin cezası failin işlediği fiile ve şahsına göre artabilir veya azalabilir. “Şeriklik” 5237 sayılı TCK’nın 38 ve 39 Maddelerinde “suça azmettirme” ve “suça yardım etme” olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir:
- Suça Azmettirme Surtiyle İştirak (TCK 38. Maddesi): Suça azmettirme, belli bir suçu işleme konusunda henüz bir düşüncesi olmayan bir kişinin başkası tarafından ikna, telkin veya diğer bir suretle bu suçu işlemeye karar vermesinin sağlanmasıdır. Suça azmettirme, “Şerikik” biçimlerinden biridir. Azmettiren kişi, suç teşkil eden fiili işleyecek kişinin karar almasında önemli bir rol üstlendiğinden azmettiren de işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
- Suça Yardım Etme Suretiyle İştirak (TCK 39. Maddesi): Suça yardım etme, suç işleme kararını vermiş olan kişinin suçu işlemesine maddi veya manevi katkıda bulunmayı ifade eder. Suça yardım etme de “şerlik” biçimlerinden biridir. Örneğin; kişinin suçu işlemesi kararının doğru ve gerekli olduğunu söyleyerek suçu işleyene teşvik etme kasten adam öldürme veya kasten yaralama suçu için silah temin etme veya olaydan sonra faili saklayacağını söylemek tipik suça yardım etme şekilleridir. Suça yardım etme hükümleri uygulanan fail TCK 39. Maddeye göre işlenen suçun cezası üzerinden belli oranlarda ceza indiriminden yararlanır.
Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. (TCK 40. Madde /1)
Müşterek Faillik ve Dolaylı Faillik
Ceza kanununda suç olarak belirlenen herhangi bir fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak halinde icra edilmesi durumunda “müşterek faillik” durumu ortaya çıkacaktır. Müşterek faillik durumuna uygulamada “suç ortaklığı” da denilmektedir. Müşterek failler, icra edilen fiilin herhangi bir parçası veya bütünü üzerine hakimiyet kurarak fiilin tamamlanmasını sağlamaktadır.
Müşterek Faillik için iki şartın bir arada bulunması gerekir:
- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
- Failler suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır. (Yargıtay CGK – 2015/278 KARAR)
Dolaylı Faillik, kişinin başkasını araç olarak kullanarak suç işlemesidir. Dolaylı fail, suçun icra hareketlerine katılmamakta, ancak suçun icra hareketlerini gerçekleştiren kişinin üzerinde kurmakta; kişi ve hareketinin üzerinde hakimiyet kurması nedeniyle, cezai sorumluluğu asıl fail gibi olmaktadır.
Suça Azmettirme ve Cezası
Suça Azmettirme
Belli bir suçun işlenmesi hususunda henüz bir düşüncesi olmayan kişide, bir başkası tarafından suç işleme kararının oluşmasının sağlanmasıdır. Suça azmettirme, “suç ortaklığı” olarak da adlandırılmaktadır. Eğer kişi daha önceden suçu işlemeye karar vermiş ise, bu takdirde azmettirme değil, artık TCK’nın 39/2 maddesi çerçevesinde manevi yardım söz konusu olacaktır. Azmettiren konumundaki kişinin kasten hakaret etmesi gerekir. Bu kastın, failde belli bir suçu işleme konusunda karar oluşturmayı, suçun bu kişi tarafından işlenmesi hususunu ve azmettirilen suçun kanuni tanımındaki unsurlarını kapsaması gerekli olmasına karşın, eylemin yer ve zaman işleniş tarzına ilişkin ayrıntıların belirlenmesine gerek yoktur (Yargıtay CGK – 2012/73 KARAR)
Suça azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır (TCK m.38/1)
Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar arttırılır. Çocukların suça azmettirilmesi halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın arttırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz (TCK m38/2)
Azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıl ila 25 yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına hükmolunabilir. Diğer hallerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir (TCK m.38/3)
Suça Yardım Etme ve Cezası
Failin suça iştirak etmiş olmakla birlikte kanunda tanımlanan fiili gerçekleştirmemesine rağmen fiilden önce, fiil işlenirken veya işlendikten snra asıl faile yardım etmesi halinde suça yardım etme hükümleri gereği cezalandırılır. Suça yardım eden kişiye uygulamada “suç ortağı” da denilmektedir. Suça yardım eden kişinin asıl fail ile birlikte fiil üzerinde ortak hakimiyet yoktur. Fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğunda müşterek faillik söz konusu olacaktır.
TCK madde 39/2’ye göre suça yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Suça maddi yardım etme; TCK md.39/2’ye göre şu şekilde gerçekleşir;
- Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
- Suçun işlenmesinde önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.
Suça manevi yardım etmek; TCK md.39/2’ye göre şu şekillerde meydana gelir;
- Suç işlemeye teşvik etmek,
- Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
- Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,
- Suçun nası işleneceği konusunda yol göstermek
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşamadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışlarında dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira “yardım etme”yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçu işlenişi sırasında fiili üzerinde ortak hakimiyetinin bulunmasıdır.
Suça Yardım Etmenin Cezası:
Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, 15 yıldan 20 yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza 8 yılı geçemez (TCK md.39/1)
5237 sayılı TCK m.39 tüm suçlar açısından yardım etme fiilini düzenlemektir. Suça yardım etme, bazı suçlar açısından özel norm şeklide düzenlenmiştir.